bugün ilk defa mor patates yedim. bahçesinde yetiştirdiklerinden bana soyarak verdi, gülümsemeyi hiç bırakmadı. hiç. onun ustalığında çubukları kullanamadığım zamanlardaki gibi. yarın yine getireceğini anlatmaya çalıştı, ben ise ne çok sevdiğimi. yarın getiremedi, ben de söyleyemedim ne çok sevdiğimi. incecik ve uzuncalardı, tatlı diil, neredeyse mor gibi. bahçesine davet etti, bir çok sebze ekmiş, hiçbirini atlamadan göstermeye çalıştı, nane ve ananası bile varmış- adını bilmediğim birçok yeşilliği daha vardı. üç kızı varmış, ikisi evli. ikisinin nişan fotoğraflarını buldu iç odalardan, bana gösterdi, ikisi de güzelmiş, aynı benim gibi. ikisinin de güzel olduğunu söyleyebilmek isterdim, aynı onun gibi. gösterecekleri biter gibi olduğunda, beni öylece ayakta dikilirken ve ne yapacağımı bilemezken gördü. patlayan çiçeklerini göstermek için çömeldi, aceleyle beni de çağırdı, yapmama izin verdi. patlattığım tohumlardan elime tutuşturdu, peçeteye sardım. kendi bahçeme ekmem için tembihlediğini anlayabildim, ismini o gün geç saatlerde öğrenebildim. çiçeğin. bong móng tay, yani, kına çiçeği.
24 aralık 2024, vietnam
Yorumlar
Yorum Gönder