sahneye bir silah çıkmış ise, mutlak surette patlar."
merhametten yoksun, kıyasıya bir arbede alanıydı seninle yaşadığımız. birbirimizin en kırılgan, en savunmasız anlarını kolluyorduk. hangimiz önce tükenecek, hangimiz önce pes edecek, diye bekliyorduk. birbirimizi yaralayacak sözleri gövdemizde biriktiriyor, hastalanıyorduk. affedemeyişlerim boğazımda birikip duruyordu. bu ben miydim- ateşli ve mide bulantılı, beni durmadan yatağa hapseden bir hastalığa tutulmuş gibiydim. sen vardın kanımda. kurtulmak için ne yapsam boşunaydı. öyle derindeydin ve öyle derinden batıyordun ki... beklemek zorundaydım. çırpınışlarım faydasızdı, vurgun yemek dedikleri bu olmalıydı, içten içe yeniliyordum sana. bir şeyler söylemek istiyor lakin uzanamıyordum gurur dediğime. nasıl sevebilirdim ki seni, bu halinle? o kadar yabancı, o kadar uzaktın ki kendine...
Yorumlar
Yorum Gönder