Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aralık, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

olmaz

akşam yemeklerinden sonra, hava güzelse -havanın güzeli de artık ne demekse- nehrin serinliğini duymaya ama göl kenarına uzun bir yürüyüşe giderdik. sen sanki her sınayışı geçmiş bir sadakat ile, her şeye tahammülü olan ihanet bilmez bir sevda yahut denizi yaran bir inançla- yani diyorum ki bunlarla karşılaşmış ve sonsuzluklarını tatmış bir zamansızlıkla tebessüm ederken, ben yarı baygın halde aşağı doğru düşer gibi hisseder, adımlarımın düşüncelerine yetişmesi umuduyla sekerek arkandan ilerlerdim. onca ahlarımın ve öfkemin tam içine. kulağıma uzaklardan bir tarlakuşunun sesi dolduğunda, önce daha da bir ıssızlaşırdı şehir, sonra hava harikülade tanıdık kokular eşliğinde kasvetlenirdi ve ben, yalnızca hatıralarda güzel hatırlayacağımı bildiğim sevgi(li)lerin hasretini çekerken çekingen bakışlarımı senden uzaklara çekerdim. aşk nedir diye soracak olduğunda, yakınlardan bir tarlakuşunun şakıyışını işitir, artık yüreğimin coşmayacağını kendime telkin ederek hatırlatır, inandırır, başıboş ...